21 Ekim 2009 Çarşamba

Yer ile yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü
Kavim gözlerden bu yana ağlayan
Ve durmadan
Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler
Çalan, çaldıran, yakalatan
Adı bende gizli bir kadındı istanbul
Şehre bir yağmur yağdı
Ben ağladım
Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizanstan
Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk
sipariş edildi yeniden
Bir şehre yağmur yağdı
Ben ağladım
Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında
Hangisi talandı demli öpücüklerin
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saatte gidiliyordu
Soyulurmuydu hayatın
yoksa bütün vitamin, kabuğundamıydı?
Yağmur şehre bir yağdı
Ben ağladım
Ben giderken en çok seni götürdüm
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
YARDAN DÜŞMÜŞTÜM YARALARIM YARDAN ARMAĞANDI

Kutsal kitabımdı ziyan edilmiş sevgililer atlası
Ben sevmeyi beceremedim belkide sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı
Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı
Ben...
Yağmur...
Ağladım...


Yılmaz ERDOĞAN

19 Ekim 2009 Pazartesi

Piraye'nin Ruhu Var İçimde!

Nazım Hikmet'te severdi Piraye'yi o hiç bitmeyecek dediği aşkla. Şiirlerinde yaşatırdı. Mektuplarını, telgraflarını ulaştırırdı o güzel kadına. O güzel kadın bıkmadan, usanmadan bekledi onu tam sekiz sene. Sekiz sene dul yaşadı sanki. Kimseye bakmadı hep Nazım Hikmet diye atardı kalbi, bir tek onun için bu kadar çok yanıp tutuşurdu.
Ya sonunda noldu ? Mutlu oldular mı ? Üzülen yine Piraye olmadı mı ?
Tahliyesinden hemen sonra Münevver'e gitmedi mi Nazım Hikmet!? Dayısının kızı Münevver'i yeni mi keşfetmişti. Noldu o "karım benim, dilleri baldan tatlı arım benim" dediği kadına.? Oysa ki Piraye onu herkesten, herşeyden çok sevmişti. Sekiz sene boyunca yazdığı şiirleri özgürlüğüne mi yazmıştı yoksa Nazım Hikmet ?
Aldatılmak buydu, böyle bişeydi Piraye için. Sessiz sedasız terkedip gitmek ne zordu, hayatının en büyük aşkından!

Piraye'den Nazım'a :

Ben ,senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelengideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
iyisi mi beni yaktırırsın,odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun.
kavanoz camdan olsun,şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin.
fedakarlığımı anlıyorsun,vazgeçtim toprak olmaktan,vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin.
sonra sen de ölünce kavanozuma gelirsin ve orada beraber yaşarız külümün içinde külün.
ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi oradan atana kadar...
ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek.
toprağa beraber dalacağız ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak:biri senbiri de ben.
bendaha ölümü düşünmüyorum.
ben daha bir çocuk doğuracağım
hayat taşıyor içimden,kaynıyor kanım.
yaşayacağım, ama çok, pek çok ama senle beraber ama ölüm de korkutmuyor beni,
yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini.
ben ölünceye kadar da bu düzelir heralde.
hapisten çıkma ihtimalin var mı bu günlerde?
içimden bir şey belki diyor...

piraye nazım hikmet ran 18 şubat 1945

16 Ekim 2009 Cuma

Nostalji ..

Yanımda olduğun tüm zamanlar için,görmemi sağladığın tüm gerçekler için ,hayatıma getirdiğin tüm neşe için ,doğruya çevirdiğin bütün yanlışlar için ,gerçekleştirdiğin tüm rüyalar için ,sende bulduğum tüm aşk için ,sonsuza kadar minnettar olacağım hyatım..beni ayakta tutan sensin ,hiçbir zaman düşmeme izin vermeyen ,her şeyin içinden beni gören sensin ,güçsüz olduğumda sen benim gücümsün,konuşamadığımda sen benim sesimsin,göremediğimde sen benim gözlerimsim,içimde var olanın en iyisini sen gördün ..ulaşamadığımda beni kaldırdın ,bana inancı verdin çünkü inandın ,olabildiğim her şeyim ,çünkü beni sevdin ..<3 bana kanatlar verdin ve uçmamı sağladın ..elime dokundun ve gökyüzüne dokunabildim ,inancımı kaybettim, onu bana geri verdin ...ulaşılamayacak hiçbir yıldız yok dedin ,yanımda oldun ve dimdik durdum ,aşkına sahibim , her şeye sahibim...bana verdiğin her gün için sana minnettarım ...belki pek fazla bilmiyorum,ama bu kadarının doğru olduğunu biliyorum ..mutluyum çünkü senin tarafından seviliyorum, <3hep yanımdasın, beni taşıyan nazik bir rüzgar..aşkını hayatımı parıldatan karanlıktaki bir ışık ..sen benim ilham kaynağımsın,yalanların içindeki gerçeğim..<33
senin sayende dünyam daha iyi bir yer oldu .. <3<3<3<3
Düşüncelerim,
ellerim
gibi
pürüzsüz
değil.

Tüm Kırmızıları Yeşile Çalan Çocuk!

Gelmenle değişti vakit. Belki eskiye gitmeler oldu, yer bulamamalar oldu o hayatlarda. Ya da gecirilmek istenen zamanın güzelliği. Anlamsızdı ama iç açıcıydı aynı zamanda. Bakmak geldikçe yüzüne başka tarafa çevirdim yüzümü. Etrafta senin kadar güzeldi o vakit. Sen vardın çünkü bu şehirde!.
Unutmuş olduğum, hatırlamak istemediğim biriydin bir kaç saat öncesine kadar. Gördüğümde yine içim titredi. Kalbim yerinden sökülürmüşcesine acıdı. Bir huzurla aynı orantıda bir acıydı. İmkansız ama aslında bilinmedik bir yolu olan. Uzun süren 60 saniyeydi orda yanıp sönen. Sağıma baktım sen, soluma baktım sen!. Trafik lambasinin yeşil olmamasi icin dua eden birde ben vardik! Yüzüne bakmayan ama yanımda olduğunu hisseden bir ben. Aramzda mesafeler olmasına ragmen ordaydin iste gercekti. Mesafelere ragmen içim huzur doluydu. Sana yüzümü çevirmeyişim beni görmen değildi. Senden kaçmıyorum elbette ama hayatına dahil olmakta istemiyorum bu saatten sonra. Unuttuk tadı güzeldi yaşananların. İğrenç bir şekilde bittii. Bitişini unutamadim ve tekrar yaşatmk istemedim beni görmeni sağlayarak.
9... 8... 7... 6... 5... 4... 3... 2... 1... Ve
YEŞİL.
Aynı yola sapıp farklı yönlerde birbirimizden uzaklaşmamız . Bendeki olumlu-olumsuz tüm değişiklikleri anında farkeden çocuk, bendim yanındaki.
Keşke Zaman KIRMIZIda kalsaydı, görmesende sıcaklığını hissetseydim yağmurla gelen hüzünlü çocuk ..

13 Ekim 2009 Salı

İki bacak arasındakinden istediğiniz nedir ?!

Sürekli bu konuyu ele alıp yazanlar nefret ediyorum. Hayır yani, amaç ne çakamadım bn ? . Zaten bu konuyu gören herkes o kişiyi izlmeye alıyor ya hayretlerim daha da bir artıyor. Ben yazmıyorum arkadaşım. O konu benm özel hayatım. Seni özel hayatımın içine dahil edemem. İster izle ister izleme. Ben her türlü yazarım yani. ;)

29 Eylül 2009 Salı

Biri Tutupta Çekmedi ki Elimizden .. ~

Belki sende seversin diye, sevdiğim kitapları koydum çantama akşamdan. Sabah oyalanıp vakit kaybetmemek için... Yolda vakit çabuk geçsin diye en sevdiğin şarkılarıda koydum çantamın içine.Uyuyabildiğim kadar uydum gece yani hiç...
Okunmamış kitaplar yine yarım kaldı..Dinlenmemiş şarkılar acaba nasıldı?....Ezberime kazıdığım yollar hiç bitmedi...Yine bizbize kaldık, biri tutupta çekmedi ki elimizden gelişler hep kolay olsun...
Burnumu çektiğim mendil ruj lekeleriyle doluydu. Ağlamamıştım da...Dışarıda yine güneş...Bugün değilse birgün...
(alıntı)